News

stella_mccartney.jpgİngiliz moda tasarımcısı; küresel moda sektörünün 2050'de karbon bütçesinin dörtte birini tüketiyor olmasını engellemek için Ellen MacArthur vakfının kampanyasını desteklediğini açıkladı.

Küresel moda sektörünün 2050'de dünyanın yıllık karbon bütçesinin dörtte birini tüketiyor olmasını engellemek için kıyafetlerin farklı bir şekilde tasarlanması, daha uzun süre giyilmesi ve mümkün olduğunca geri dönüştürülmesi gerekiyor.

Moda tasarımcısı Stella McCartney, sektörünü "inanılmaz miktarda atık üreten ve çevreye zarar veren" bir sektör olduğundan dolayı kınayarak, kıyafet üretme ve kullanma şeklinin sistemik olarak değiştirilmesi için çağrıda bulunmak üzere, yelkenle dünya turu yapmış çevre eylemcisi Ellen MacArthur'la güçlerini birleştirdi.

MacArthur'un Vakfı yayımlanan raporuyla, moda sektöründeki atığın ölçeğini ve modanın savurganlığı yüzünden yılda 1,2 milyar tonluk sera gazı salınımına yol açan bir sektör yaratıldığını ortaya serdi. Bu miktar, uluslararası uçuşların ve nakliyat sektörünün yarattığı toplam salınımdan daha fazla.

Rapor, sektörün "bu şekilde devam etmesi halinde, 2050 yılında, 20C'tan düşük bir küresel ısınma için gereken karbon bütçesinin %26'sından fazlasını tüketiyor olabileceği" uyarısında bulunuyor.  

kongre_bildirge_.cevko-web.jpg

 

5-6 Ekim 2017 tarihlerinde İstanbul, Şişli, Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın himayesinde ÇEVKO Vakfı tarafından düzenlenen DÖNGÜSEL EKONOMİ KONGRESİ'ne kamu, özel sektör, sivil toplum kuruşları, üniversite ve basın-yayın kuruluşlarından yetkililer katılım sağladı. Kongremizle ile ilgili tüm bilgi ve sunumlar, oluşturduğumuz  www.cevkokongre.com  adresli internet sitemizde de yer almakta olup kongre sonrası hazırladığımız Kongre Sonuç Bildirgesi'ni sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarız.

 

egiticinin_egitimi_2.jpg

ÇEVKO Vakfı Eğiticinin Eğitimi Projesi Karadeniz'de Devam Ediyor

ÇEVKO Vakfı, Eğiticinin Eğitimi Projesi ile öğretmenlere çevre ve geri dönüşüm konusunda eğitimler vermeye devam ediyor. Ekim ayı içerisinde Sinop, Giresun, Ünye ve Fatsa'da gerçekleştirilen eğitimler ile 300'ü aşkın ilk kademe öğretmenine eğitim verildi. Dünyada ve Türkiye'de geri dönüşüm hakkında bilgiler aktarılan eğitimlerde öğretmenlerin de ilk öğretim 1-4. Sınıf öğrencilerine dağıtılan eğitim setlerinin de destekleyeceği bilgileri aktarmaları bekleniyor.

Çevreci Kedi ÇEVKİ Çocuk Tiyatrosu Yoğun Bir Program ile Çocuklarla Buluşmaya Devam Ediyor
Çocuklar tarafından çok sevilen ve ilgiyle izlenen Çevreci Kedi ÇEVKİ Çocuk tiyatrosu belediyelerin iş birliği ile Türkiye'nin farklı illerinde sahnelenmeye devam ediyor. Yenilenen senaryosu ile beğeni toplayan müzikli çocuk tiyatrosu çocuklara geri dönüşümü çevreci kedi ÇEVKİ ve arkadaşları gözünden maceralarla ve bol müzikle eğlenceli bir şekilde anlatmaya devam ediyor. Geçtiğimiz ay Menderes, Çiğli, Söke, Bodrum, Fethiye, Keşan ve Uzunköprülü çocuklarla buluşan çocuk tiyatrosu, Kasım ayı başında Körfez ve Derince'de sahnelenerek binlerce çocuğa ulaştı. Tiyatro turnesi Kasım ayı boyunca Antalya'da çeşitli ilçelerde çocuklarla olmaya devam edecek.

aluminyum_kutu_web_haber.jpg

Can Manufactureres Institute (CMI), Beverage Can Makers Europe (BCME) ve Brezilyalı Abralatas'ın yaptırdığı ve Resource Recycling Systems'in (RRS) yürüttüğü araştırmada; alüminyum, PET ve cam içecek ambalajlarının geri dönüşüm oranlarını hesaplamak ve doğrulamak amacıyla küresel geri dönüşüm verileri kullanıldı. Çalışmaya göre alüminyumun küresel ağırlıklı ortalama geri dönüşüm oranı %69 iken PET'in %43 ve camın %46.

Çalışmada geri dönüşüm verileri erişime açık olan pazarlara öncelik verildi. Ardından küresel alüminyum kutu pazarının %82'sini (21 ülkeyi), küresel PET şişe pazarının %79'unu (23 ülkeyi) ve küresel cam şişe pazarının %79'unu (22 ülkeyi) temsil eden veriler doğrulandı ve onaylandı. Çalışmaya göre alüminyum geri dönüşüm oranları Brezilya'da %98, Polonya'da %79, Japonya'da %77, İtalya'da %72 ve ABD'de %55.

sa_surdurulebilirisodulleri_191017_k.jpg

25 fabrika ve 10 bini aşkın çalışanıyla faaliyet gösteren, ÇEVKO Vakfı üyesi Coca-Cola İçecek (CCI), Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen ‘2017 Sürdürülebilir İş Ödülleri'nde, Sapanca Damla su fabrikasının geliştirdiği, "Su Verimliliği İzleme Sistemi" projesi ile Su Verimliliği kategorisinde büyük ödülü almaya hak kazandı. Özel geliştirilen bir online izleme sistemi sayesinde üretim süreçlerindeki su kullanımı an be an takip edilerek hem su kullanımında tasarruf yapılması sağlanıyor hem de çevre etkisindeki denetim kolaylaşıyor.

Coca-Cola Türkiye operasyonu, dünyadaki Coca-Cola sistemi içerisinde de en çevreci operasyonlardan biri
CCI Kurumsal İlişkiler Direktörü Atilla D. Yerlikaya, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Enerji verimliliği ve su yönetimi çalışmaları, Coca-Cola İçecek'in sürdürülebilirlik stratejisinin öncelikleri arasında yer alıyor. Bu alanlarda elde ettiğimiz başarılar bizi Türkiye için daha iyisini yapmaya teşvik ediyor. Türkiye operasyonumuz dünyadaki Coca-Cola sistemi içerisinde en çevreci operasyonlardan biri. Türkiye'de tüm dünyaya örnek teşkil edecek uygulamalarımız var. 2006 yılından bu yana yaptığımız çalışmalar sayesinde Türkiye'de bir litre ürün üretmek için kullandığımız suyu %19 azalttık.

eupc_cevko-web.jpg

Avrupa Plastik Dönüştürücüleri Derneği (EuPC) Mayıs 2017'de Avrupa'daki plastik dönüştürme endüstrisinde geri dönüştürülmüş plastik malzemelerin (recycled plastic materials - rPM) mevcut ve gelecekteki kullanımı üzerine bir Avrupa çalışması başlattı. 28 ülkeden 485 katılımcının 5 ay boyunca internetten erişilen anketi doldurmasının ardından EuPC anketin sonuçlarını üyelerine sundu.

Anket sonuçlarını içeren rapor, EuPC adına anketi yapan Polymer Comply Europe Sarl. (PCE) ile işbirliği içinde yayımlandı. Rapor, plastik dönüştürücü şirketlerin rPM kullanımındaki mevcut duruma dair ayrıntılı bilgi verdiği gibi, plastik değer zincirini oluşturan yetkili makam, örgüt ve şirketler için de değerli veriler sunuyor. Rapordaki önemli sonuçlardan bazıları şöyle:

• Geri dönüştürülmüş malzemelerin hammadde olarak daha fazla kullanılmasının önündeki en büyük engel hala rPM'nin kalitesi. Avrupalı plastik dönüştürücü şirketlerin neredeyse %60'ı kabul edilebilir kalitede rPM bulmayı ya zor ya da çok zor buluyor. 


avrasya_ambalaj_stanbul_fuar_9.jpg

Ambalaj sanayisinin Avrasya'daki en büyük buluşma platformu olan Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. 43 ülkeden 1.122 firma ve firma temsilcisini buluşturan fuar, sektör katılımcılarından tam not aldı.
Türkiye ambalaj sektörünün tüm yeniliklerini bir araya getiren fuar, 108 ülkeden 59.326 ziyaretçiyi bir araya getirdi. 2016 yılına göre yüzde 7 büyüme yakalayan fuar, yurt içinden 52,074 yurt dışından ise 7,252 ziyaretçiye ev sahipliği yaparak, sektörün buluşma noktası olduğunu bir kez daha kanıtladı. Almanya, Azerbaycan, Bosna Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Fransa, Irak, İngiltere, İran, İsrail, İtalya, Libya, Lübnan, Makedonya, Mısır, Tunus, Rusya, Ürdün ve Yunanistan başta olmak üzere 1.000'in üzerinde alım heyetini profesyonellerle buluşturan fuarın bu yılki konuk ülkesi ise Fas oldu.

dsc_9755.jpg

Türkiye'de ambalaj atıklarının ekonomik ve düzenli geri kazanımı için sürdürülebilir bir geri kazanım sisteminin kurulması ve gelişimi için 26 yıldır faaliyet gösteren ÇEVKO Vakfı, 2018'de AB'de yürürlüğe girmesi beklenen, yeni yasal düzenlemeler getirecek olan "Döngüsel Ekonomi Paketi"ni, 5-6 Ekim tarihlerinde düzenleyeceği uluslararası kongrede ele aldı.

"Döngüsel Ekonomi, Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesini hızlandıracak yeni bir ekonomik yaklaşım"

İstanbul'da Cevahir Kongre Merkezi'nde yapılan ve uluslararası katılımcıların da yer aldığı Döngüsel Ekonomi Kongresi'ni değerlendiren ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, döngüsel ekonominin Avrupa Birliği tarafından takvime bağlanmış bir eylem planı içinde uygulamaya geçeceğini hatırlatarak, düzenledikleri bu kongre ile yeni bir ekonomik yaklaşım olan döngüsel ekonomi modelini ülke gündemine taşımak istediklerini vurguladı. Mete İmer şu değerlendirmeyi yaptı:

"Döngüsel olmayan bir ekonomide; "Üret! - Kullan! - At!" çizgisini izleyen ürünlerin yaşamı, çöp veya bertaraf tesislerinde son bulur. Sürekli artmakta olan nüfus, kısıtlı doğal kaynaklar ve küresel ısınma gibi büyük çevresel sorunlara yol açan insan faaliyetleri artık işlerin eskisi gibi devam edemeyeceğini gösterdi; yeni iş yapma modelleri arayışını başlattı. İşte, "doğrusal ekonomi" yerine, "sürdürülebilir üretim", "sürdürülebilir tüketim" ve "yukarı dönüşüm" süreçlerini bir "çember" halinde ele alan "döngüsel ekonomi" modeli dünyada sürdürülebilir gelişme için yeni bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, doğal kaynakların daha verimli kullanılmasını ve atıkların kaynak olarak değerlendirilmesini öne çıkaran yeni buluşların önünü açarak rekabet avantajı getirebilir. Yeni iş modelleri, yeni gelir ve istihdam olanakları yaratabilir. Tüketicilere daha ucuz, dayanıklı ve kaliteli ürünler sunulmasını teşvik edebilir. Sonuç olarak, kıt kaynakların daha dikkatli ve çevreyle uyum içinde kullanılması ve geri dönüşüm suretiyle önemli ekonomik, toplumsal ve çevresel yararlar sağlayabilir."

basin_gozuyle_dongusel_ekonomi.jpgÇevresini Değiştirip Dönüştürenlerin Hikayeleri Öne Çıkarılmalı

ÇEVKO'nun düzenlediği Döngüsel Ekonomi Kongresi'nde "Basın Gözüyle Döngüsel Ekonomi" başlıklı bir panel gerçekleştirildi.
ÇEVKO'nun Döngüsel Ekonomi Kongresi kapsamındaki "Basın Gözüyle Döngüsel Ekonomi" paneli Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak, moderatörlüğünde yapıldı.

Döngüsel ekonomi anlayışının kitleselleşmesinde medyanın önemli bir rol üstlenebileceğini belirten Toprak, dünyanın "kullan-at" yerine "kullan-kazan" anlayışına geçerek kaynakların kurtarabileceğini, böylece yeni nesillere daha güzel bir gelecek bırakılmasının mümkün olacağını ifade etti.

ÇEVKO Genel Sekreteri Mete İmer, döngüsel ekonominin bugüne kadar sürdürülen klasik "üret-tüket-at" çizgisinin dışına çıkarak, atıkları kaynak olarak tekrar değerlendirmek için geliştirilmeye çalışılan yeni bir yöntem olduğunu dile getirdi. Bunun bir paradigma değişikliği anlamına geldiğine dikkati çeken İmer, bu konuda sanayi kuruluşları, belediyeler, kamu ve toplum nezdinde farkındalığın oluşup uygulamaya geçilmesi gerektiğini, ayrıca medyaya da önemli görevler düştüğünü söyledi.

Anadolu Ajansı Finans Haberleri Editör Yardımcısı ve EGD Başkan Yardımcısı Hasan Arslan, medyada çevre, küresel ısınma ve geri dönüşüm ekonomisiyle ilgili konularda bir jargon değişikliğine ihtiyaç olduğunu ifade etti. Bu konuların kavramsal olmaktan çıkarılıp tüketiciye dokunur yönleriyle anlatıldığı takdirde toplumda yansıma görebileceğini belirten Arslan, "Bu noktada şirketlere önemli görevler düşüyor.
Örneğin Almanya'da insanların içecek şişe ve kutularını atıp, karşılığında market alışverişinde kullanabilen fişler aldıkları makineler var.
Medya ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının da bu konularda yakın iş birliği içinde olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

cevko_eylul_bulten.jpg

Emine Erdoğan öncülüğünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca başlatılan,"Sıfır Atık Projesi"nin tanıtım toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirildi. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, sıfır atık konusunda ülke çapında seferberlik çağrısında bulundu.
Öncelikle kamu kurumlarında, nihai olarak da tüm Türkiye'de yaygınlaşmasını umdukları Sıfır Atık Projesi'nin sadece bir çevre duyarlılığı çalışması değil, insanlığın geleceği adına bir sorumluluk hareketi olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, emanet edilen tabiatı, gelecek nesillere layıkıyla devredebilmenin önemine dikkati çekti. Erdoğan, insanoğlunun attığı neredeyse her adımın yerkürenin dengesini bozduğunu belirtti.
İlaç endüstrisi, katkı maddeleri, kimyasallara dayalı tarım ve fabrikaların ekosistemin dönüştüremeyeceği nitelikte ve miktarda tortu bıraktığını ve bunların da toprağı, suyu, havayı ve tüm canlıları zehirlediğini dile getiren Emine Erdoğan, Dünya Bankası raporlarına göre, yılda 1,3 milyar ton olan evsel atık miktarının 2025 yılında 2,2 milyar tona ulaşmasının beklendiği uyarısında bulundu.

"Atıklar, kılık değiştirmiş enerji kaynaklarıdır"
Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çevre yönetimi tüm dünyanın en büyük sorunu haline gelmiştir. Konforlu hayat beklentileri, yaşam biçiminin değişimi, insanlığı tüketim toplumu haline getirdi. Teknoloji hayatımıza yeni imkanlar getirse de bizden çok şeyi alıp götürdü. İsraf, gündelik hayatı kuşattı, üretim ve tüketim ahlakını dönüştürdü. Bu bağlamda, çevre dostu bir yaşam modeli, artık tüm dünyanın arayışıdır ve bunun ilk adımı 'sıfır atık'tır. Sürdürülebilir kalkınma ancak atıkların kontrolü ile mümkündür. Zira atıklar, kılık değiştirmiş enerji kaynaklarıdır."
Erdoğan, Türkiye'deki evsel atıkların yüzde 52'sinin organik, yüzde 20'sinin de plastik atıklardan oluşturduğuna işaret ederek, buna göre atıkların büyük kısmının "değerlendirilebilir" olduğunu söyledi.