News

soylesı20ekimÇEVKO Vakfı’nın söyleşisinde, iklim krizi ile mücadelede, atık yönetiminde hibrit finansman modellerinden kurumsal sürdürülebilirlik stratejilerine, hukuki düzenlemelerden gençlerin öncülük ettiği eylemlere kadar çok paydaşlı ve bütüncül bir yaklaşımın zorunlu olduğu vurgulandı. Söyleşide iklim krizinin artık çevre meselesi olmaktan çıkıp, insan hakları boyutuna ulaştığı ve gençlerde “eko-anksiyeteye” neden olduğu vurgusu yapıldı.

Uzman sanayi inisiyatifi ve etkin sivil toplum kuruluşu kimliklerini bünyesinde bir araya getiren ÇEVKO Vakfı’nın, Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle düzenlediği çevrim içi söyleşiler, 5’inci yılında da devam ediyor. 2025 yılında “İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlikte Son Gelişmeler” başlığıyla düzenlenen söyleşilerin altıncısı da yoğun bir katılımla gerçekleşti.

Moderatörlüğünü Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın üstlendiği çevrim içi söyleşinin konuşmacıları ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Avukat Özlem Altıparmak, Henkel Türkiye AR-GE Müdürü Büşra Akçalar ve İklim Öncüleri'nden Linda İncir oldular.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: "Atık Yönetiminde Başarı için Hibrit Finansman Modelleri, İzlenebilirlik ve Şeffaflık Gerekli"

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, Vakfın ev sahipliğinde 14 ülkeden 37 katılımcıyla İstanbul'da düzenlenen EXPRA Balkan Çalıştayı’nda ele alınan konular hakkında bilgi aktardı. "Sanayicilerin ve üreticilerin atık yönetiminde yer almaları çok önemli, çünkü ambalaj atıkları artık sadece atık değil, değerlendirilebilir ikincil hammaddeler ve kaynaktır. Sürdürülebilir bir atık toplama sistemi için şeffaflık ve güvenilir verinin yanı sıra, sürdürülebilir finansman modelleri de gerekiyor. Ambalaj atıklarında geri dönüşüm oranlarını artırmanın en etkili yöntemi, Vakfımızın ülkemizde öncülüğünü üstlenmiş olduğu ve dünyada yaygın olarak uygulanmakta olan Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) sistemini uygulamaktan geçmektedir. Bölgemizde ve Avrupa’da depozito iade sistemleri, kamu fonları ve genişletilmiş üretici sorumluluğu gibi çeşitli modeller mevcut. Çalıştayda varılan sonuç, bütün bu sistemlerin bir arada uygulanabileceği hibrit bir yapının en etkili çözüm olduğudur. Türkiye için önerimiz, izlenebilir, doğrulanabilir ve saydam bir GÜS modelinin yeniden kurulması ve yaşama geçirilmesi; bu sistem içerisinde finansal yükümlülüklerini yerine getirdiğini belgeleyen üreticilerin ilgili harcamalarının GEKAP’tan mahsup edilmesine olanak sağlanmasıdır. Şeffaf ve güvenilir veriye dayalı bir yönetim modeli kurulduğu takdirde başarı mümkündür” dedi.

Henkel Türkiye AR-GE Müdürü Büşra Akçalar “Sürdürülebilirlik, Üretimden Ambalaja Bütüncül Yaklaşımla Stratejinin Merkezine Alınıyor”

Şirketin "Gelecek nesillerin iyiliği için öncü olmak" sloganıyla özetlenen kurumsal sürdürülebilirlik stratejilerini anlatan Henkel Türkiye AR-GE Müdürü Büşra Akçalar, “Sürdürülebilirliği; yenileyici gezegen, gelişen topluluklar ve güvenilir ortaklıklar olmak üzere üç ana boyutta, bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz. Bu kapsamda Türkiye’deki tüketici ürünlerimizin ambalajlarının yüzde 100'ünü geri dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir şekilde tasarladık. Geçen yıl 341 ton geri dönüştürülmüş plastik kullandık, Ankara fabrikamızda yağmur suyu geri kazanımını hayata geçirdik ve güneş panelleriyle elektrik kullanımımızın yüzde 16’sını karşıladık. ÇEVKO Vakfı ile yaptığımız iş birliği sayesinde geri dönüşüm altyapısına katkı sunarken, geçen yıl 132 ton polietilen topladık. Hedefimiz bu miktarı her yıl ikiye katlamak” şeklinde konuştu.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Avukat Özlem Altıparmak: "Uluslararası Adalet Divanı Artık Devletlerin İklim Krizi Eylemsizliğini İnsan Hakları İhlali Olarak Değerlendiriyor"

İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Avukat Özlem Altıparmak, iklim krizinin hukuki ve insan hakları odaklı boyutuna dikkat çekti. 2025’te orman yangınları ve susuzluk gibi etkilerin konuyu herkesin gündemine taşıdığını belirten Özlem Altıparmak, “Türkiye’de çıkarılan İklim Kanunu, eleştirilere rağmen ‘iklim adaleti’ ve ‘adil geçiş’ gibi kavramları ilk kez hukukumuza sokması açısından önemli bir adımdır. İklim değişikliği artık salt bir çevre meselesi olmaktan çıkıp bir insan hakları boyutuna ulaştı. Bu yılki en önemli gelişmelerden biri, Uluslararası Adalet Divanı'nın, devletlerin iklim eylemsizliğinin bir hak ihlali olduğuna ve yine devletlerin, eylemsizlikleri sonucu oluşabilecek zararlardan sorumlu tutulacağına dair bir görüş bildirdi. Bu, iklim davaları açısından en tepe noktadan gelen, örneğin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gibi bağlayıcı karar veren organlar ya da yerel düzeyde mahkemeler açısından takip edilmesi ve referans alınması gereken, tarihi bir karardır” dedi.

İklim Öncüsü Linda İncir "Kaygıyı Eyleme Dönüştürüyoruz. Biz Değilsek Kim, Şimdi Değilse Ne Zaman?"

İklim Öncüleri'nden Linda İncir, gençlerin iklim krizine karşı hissettiği "eko-anksiyete"yi umuda ve eyleme dönüştürmek için çalıştıklarını vurguladı. Konuşmasına “Nasılsınız diyerek başlamak istiyorum, çünkü bazen durup nasıl olduğumuzu gerçekten düşünmemiz gerekiyor. Şu an nasıl olduğumuz, nasıl olacağımızdan ziyade çok kıymetli; çünkü geleceğin bugünkü bizlere yani şu anki bizlere çok ihtiyacı var” diyerek başlayan Linda İncir, gençlerin kararlılığını ortaya koyarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim mottomuz ‘Değişime öncülük et’. Çünkü biliyoruz ki biz değişirsek dünya değişir. Gençlerin en çok sorduğu soru ‘Peki biz ne yapabiliriz?’. Bu sorunun altındaki çaresizliği eyleme dönüştürmek bizim görevimiz. İklim krizi aynı zamanda bir adalet meselesi. Gerçek dönüşüm; özel sektörün, STK'ların, akademinin ve bireylerin ortaklaştığı zaman olacak. Bizim mücadelemiz dayanışma içinde büyüyor. Sözlerimi her zaman kullandığım bir soruyla bitirmek istiyorum: Biz değilsek kim? Şimdi değilse ne zaman?”

Söyleşinin sonunda tekrar söz alan ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer tüm katılımcılara değerli katkıları için teşekkür ederken, Linda İncir’in birliktelik vurgusuna atıfla, “İnsanlık olarak bu konuda başarıya ulaşmak istiyorsak gerçekten de hep birlikte, tüm tarafların, tüm paydaşların bir arada bu işe sarılması, bu mücadeleyi birlikte gerçekleştirmesi gerekiyor, çünkü İklim krizi şaka değil” dedi. ÇEVKO Vakfı’nın gençleri desteklemeye devam edeceğini söyleyen Mete İmer, bu kapsamda iki yılda bir düzenlenen Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri'nin bu yıl 2 Aralık tarihinde verileceğini de sözlerine ekledi.

ÇEVKO Vakfı’nın Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle hazırladığı ve “İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlığını taşıyan söyleşiyi, ÇEVKO Vakfı’nın YouTube kanalından izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=qaXlzpYbmAY

balkanAmbalaj Atıkları Yönetimindeki Son Gelişmeler İstanbul’da Değerlendirildi

Ambalaj atıkları yönetiminde sanayi sorumluluğunun Brüksel merkezli uluslararası çatı örgütü EXPRA’nın (Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Birliği) yıllık Balkan Çalıştayı, ÇEVKO Vakfı ev sahipliğinde, İstanbul’da gerçekleştirildi. Balkanlar ve Avrupa’nın ilgili diğer yetkili geri kazanım örgütlerinin temsilcileri, ülkelerindeki son gelişmeleri Depozito İade Sistemleri ve GÜS (Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu) başlıkları altında değerlendirdiler ve iş birliği kararı aldılar.

ÇEVKO Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı’nın ilk düzenleyicileri arasında yer aldığı, ambalaj atıkları konusunda sanayi sorumluluğunu yerine getiren geri kazanım örgütlerinin bölgesel Balkan toplantıları 2012 yılında başladı ve daha sonra EXPRA çatısı altında Balkan Çalıştayları olarak devam etti. 2013 yılında hayata geçirilen ve 19’u AB üyesi 31 ülkeden 34 kâr amacı gütmeyen geri kazanım örgütünün üye olduğu EXPRA (Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Birliği) ise ambalaj atıkları yönetiminde sanayi sorumluluğunu temsil eden Brüksel merkezli uluslararası çatı örgütü kimliği taşıyor. ÇEVKO Vakfı EXPRA’nın kurucu üyeleri arasında bulunuyor.

Bu yıl ÇEVKO Vakfı’nın ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşen EXPRA Balkan Çalıştayı’na, 14 ülkeden 37 temsilci katıldı. Türkiye’den ÇEVKO Vakfı yöneticilerinin yer aldığı etkinlikte, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Macaristan, Slovakya, Çekya, Polonya, İtalya, Hollanda ve Belçika’dan yetkili geri kazanım örgütlerinin temsilcileri görüşlerini paylaştılar. Katılımcılar ülkelerinde atık yönetimi alanında ortaya çıkan son gelişmeleri, Depozito İade Sistemleri ve Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) başlıkları altında değerlendirdiler ve iş birliği kararı aldılar.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: “Farklı ülkelerdeki uygulamaları bütünsel bir bakış açısı ile ele aldık”

Geniş bir katılımla gerçekleşen EXPRA Balkan Çalıştayı’nda, ambalaj atıkları yönetiminin geleceğine yönelik çok önemli bir perspektif oluştuğunu dile getiren ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “Günümüzün ve geleceğin karmaşık yapılı çevresel ve ekonomik riskleri, geniş katılımlı bütünsel çözümlerin bir arada kullanılmasını gerektiriyor. Ülkeler, ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüşümüyle çevresel, ekonomik ve toplumsal açılardan çok önemli kazanımlar elde ediyorlar. Bu konuda farklı ülkelerde farklı uygulamalar bulunmakta. EXPRA Balkan Çalıştayı’nda, farklı ülkelerdeki uygulamaları bütünsel bir bakış açısı ile ele aldık. GÜS, depozito sistemleri ve kamu fonlarının birbirini tamamlayan bir hibrit yapıda çalışabilmesi ve üreticiler, perakende noktaları, belediyeler ve tüketiciler arasında etkin bir iş birliğinin nasıl kurulabileceğini konuştuk” dedi.

Atık Yönetiminin Ana Omurgası GÜS Olmalı

Sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki ana oturumla gerçekleşen EXPRA Balkan Çalıştayı’nın sabah oturumunda, içecek ambalajlarında depozito sistemlerinin performansı ve mekanizmaları derinlemesine incelendi. Farklı ülkelerden katılımcıların dile getirdiği örneklerde plastik ve metalden yapılmış tek yönlü içecek ambalajların zorunlu depozito sisteminde yer aldığı, cam şişelerin ise yer almadığı dikkat çekti.

Öğleden sonraki oturumda ise, atık yönetiminin ana omurgasının GÜS üzerine kurulması gerekliliği bir kez daha doğrulandı. Farklı ülkelerden örneklerin ortaya çıkardığı tabloya göre depozito, ambalaj atıklarının hacim, miktar ve ağırlıkça küçük bir kesiti olan belirli boyut ve malzemelerden üretilmiş içecek ambalajlarında uygulanırken, GÜS geniş bir yelpazedeki atık akışlarını yönetmek için vazgeçilmez bir araç oluşturuyor. Toplantıda, bu iki sistemin birbirini tamamlayan hibrit bir yapıda nasıl daha etkin çalışabileceği; üreticiler, perakende noktaları, belediyeler ve tüketiciler arasında nasıl daha etkin bir iş birliği kurulabileceği de ele alındı.

Geleceğin Anahtarı: Veri ve Şeffaflık Temelinde Hibrit Sistemler

EXPRA Balkan Çalıştayı’nda sunulan farklı ülkelerin başarı öyküleri, uygulama ve politikaların uyumlu hale getirilmesi için somut bir zemin oluşturdu. Katılımcılar, önümüzdeki dönemde atık yönetiminin başarısı için somut, güncel ve karşılaştırılabilir veri akışıyla desteklenen, net takvimlere dayalı, ilgili tüm paydaşları kapsayan, izlenebilir, doğrulanabilir ve şeffaf modellerin gerekliliği konusunda görüş birliğine vardılar.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: “Türkiye’de GEKAP ve GÜS’ün birlikte ele alınmasını öneriyoruz’”

Son 30 yılda her alanda olduğu gibi atık yönetimi alanında da köklü bir dönüşüm yaşandığını ifade eden ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “Bundan 30 yıl önce, özellikle tüketim sonrası ortaya çıkan atıklar, çevre kirliliğini önlemek için mümkünse geri dönüştürülecek, mümkün değilse bertaraf edilecek hurda malzemeler olarak görülürken; günümüzde döngüsel ekonomi bağlamında, sanayinin girdisi olarak düşünülmesi gereken, ekonomik değerinin öne çıktığı ikincil hammaddeler haline gelmiştir.

Ambalaj atıklarında geri dönüşüm oranlarını artırmanın en etkili yöntemi, Vakfımızın ülkemizde öncülüğünü üstlenmiş olduğu ve dünyada yaygın olarak uygulanmakta olan Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) sistemini uygulamaktan geçmektedir. Son beş yıldır paydaşlarıyla gönüllü GÜS saha çalışmaları gerçekleştiren Vakfımız, Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) ve GÜS’ün birlikte ele alınması için öneri geliştirmiş durumdadır. Önerimiz, izlenebilir, doğrulanabilir ve saydam bir GÜS modelinin yeniden kurulması ve yaşama geçirilmesi; bu sistem içerisinde finansal yükümlülüklerini yerine getirdiğini belgeleyen üreticilerin ilgili harcamalarının GEKAP’tan mahsup edilmesine olanak sağlanmasıdır. Bu önerimiz, EXPRA Balkan Çalıştayı’nda üzerinde görüş birliğine varılan hibrit sistemlere çok güçlü bir örnek oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.

soylesi1ÇEVKO VAKFI SÖYLEŞİSİ'NDE UZMANLARDAN ÇARPICI TESPİTLER: GELECEĞİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK MÜCADELESİ KIRILGANLIKLARLA DOLU

ÇEVKO Vakfı’nın söyleşisinde, geleneksel çevre tartışmalarının ötesine geçerek krizin jeopolitik, ekonomik ve sosyal boyutları masaya yatırıldı. Söyleşide, iklim mücadelesinin basit çözümlerle aşılamayacak kadar karmaşık olduğu vurgulandı.

Uzman sanayi inisiyatifi ve etkin sivil toplum kuruluşu kimliklerini bünyesinde bir araya getiren ÇEVKO Vakfı’nın, Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle düzenlediği çevrim içi söyleşiler, 5’inci yılında da devam ediyor. 2025 yılında “İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlikte Son Gelişmeler” başlığıyla düzenlenen söyleşilerin beşincisi de yoğun bir katılımla gerçekleşti.

Moderatörlüğünü Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın üstlendiği çevrim içi söyleşinin konuşmacıları ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, İstanbul Gelişim Üniversitesi Sürdürülebilir Çevre ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Başak Özarslan, Hayat Kimya Global Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Direktörü Çağlayan Kent, Özyeğin Üniversitesi İklim Elçisi Emre Yiğit Ay oldular.

"Net Sıfır Hedefi Mümkün, Ama Maliyeti Gittikçe Artıyor"

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi'nin "Türkiye'nin Karbonsuzlaşma Yol Haritası: 2053 Net Sıfıra Doğru" raporuna değinen ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, ihtiyatlı bir iyimserlik çerçevesinde konuştu. Net sıfır hedefine ulaşmak için bilimsel verilere göre planlama yapmaya, bunun için de üniversite ve akademilerin yol göstericiliğine geresinim bulunduğunu belirten İmer, bu nedenle bu raporu önemsediklerini vurguladı. Mete İmer, “Rapora göre, Türkiye'nin 2053 net sıfır hedefine ulaşması, 2053 yılına kadar yapılacak 265 milyar dolarlık ek yatırımla mümkün. Bu ciddi bir maliyet, ancak zaman geçtikçe bedel artıyor. 2053’te Net Sıfır hedefine ulaşmada samimi isek başta kamu otoritesi olmak üzere bütün paydaşlar, bu yolda ilerleyerek çözümü bulmalıyız" dedi.

"Temiz Enerjinin Kirli Yüzü: Kritik Mineraller"

İstanbul Gelişim Üniversitesi Sürdürülebilir Çevre ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Başak Özarslan, konuşmasında iklim değişikliğinin sadece çevresel bir sorun olmadığını, jeopolitik gerilimler ve ekonomik çıkar çatışmalarıyla iç içe geçtiğini vurguladı. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Avrupa'yı tekrar kömüre yönelttiğini hatırlatarak, "İklim hedefleri, enerji güvenliği için feda edilmiş oldu" dedi.

Özarslan'ın en çarpıcı tespiti ise "temiz enerjinin görünmeyen yüzü" oldu. Rüzgar türbinleri ve elektrikli araçlar gibi yeşil teknolojiler için gerekli olan lityum, kobalt, nikel gibi kritik minerallerin, genellikle çevresel ve sosyal risklerin yüksek olduğu bölgelerde çıkarıldığını belirten Başak Özarslan, Kongo'da kobalt üretiminde görülen çocuk işçiliği örneğini vererek, "Temiz enerji sadece çıktıda değil, süreçte de temiz olmalı," uyarısında bulundu.

"Sürdürülebilirlik Artık Ticari Bir Zorunluluk"

Hayat Kimya Global Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Direktörü Çağlayan Kent, “Kaynakların verimli kullanımı, çevresel sürdürülebilirlik kadar ekonomik sürdürülebilirlik için de kritik. Geçmişte biz bunu ‘verimlilik’ olarak adlandırıyorduk; bugün ise kapsamı daha da genişleyerek sürdürülebilirliğin kendisi haline geldi. Hayat olarak üretim süreçlerimizde enerjiyi en verimli şekilde yönetiyor, hem çevresel ayak izimizi azaltıyor hem de rekabet gücümüzü artırıyoruz. Ancak bunun yanında, tüketicinin farkındalığının artması da en az üretim süreçleri kadar önemli. İşte bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı ile hayata geçirdiğimiz Hayata İyi Bakarız Ekolojik Okuryazarlık Projesi bizim için çok değerli. Çünkü verdiğimiz eğitimlerle çocukların biyoçeşitlilik, iklim ve ekoloji bilgilerini neredeyse yüzde 100’e yaklaştırdık. Bugünün çocuklarının daha bilinçli ve daha iyi bir dünya için talepkâr bireyler olarak yetişmesi, yarının ekonomisini şekillendiren en kritik değişim faktörü olacak.” dedi.

"Bir Politikacı Dünyamızı 4 Yıl Boyunca Etkileyebilir"

Özyeğin Üniversitesi İklim Elçisi Emre Yiğit, iklim mücadelesindeki en büyük hayal kırıklığının politikacıların değişken kararları olduğunu belirtti. "Ne yazık ki sadece birkaç politika yapıcının hamlesi, bütün dünyadaki gençlerin hareket alanını kısıtlıyor," diyen Yiğit, "After Trump" etkisiyle fonların kesilmesini ve gençlik ekosisteminin yalnız bırakılmasını eleştirdi.

Yiğit, iklim değişikliğiyle mücadele eden gençlerin iş ve staj imkanlarının azaldığını gözlemlediğini belirterek, "Yüzlerce firmamız olmasına rağmen, gençlere yeterli alan açılmıyor," dedi. Ancak umutsuz olmadıklarını vurgulayarak, "Bu kavga bitmedi. ABD seçimi dünyamızı 4 yıl etkileyebilir, ancak bizim savaşımız yüzyıllardır sürüyor ve daha güçlü döneceğiz," diyerek gençlerin kararlılığını ortaya koydu.

Söyleşi, tüm katılımcıların değerli katkılarıyla tamamlanırken, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, bu tür söyleşilerin artarak devam etmesi ve toplumsal farkındalığın eyleme dönüşmesi gerektiğini ifade etti.

ÇEVKO Vakfı’nın Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle hazırladığı ve “İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlığını taşıyan söyleşiyi, ÇEVKO Vakfı’nın YouTube kanalından izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=xJU-Kp2QPSU

1ÇEVKO Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı ile Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (SEPA), plastik ambalaj atıklarının geri dönüşümü konusunda stratejik bir iş birliği protokolüne imza attı. Bu iş birliği, sert plastik ambalaj atıklarının sürdürülebilir bir sistem içinde azaltılması, kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesi için toplumda farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.

ÇEVKO Vakfı ve Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğinde kurulan Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi’nde (GETAM) gerçekleştirilen törende iş birliği protokolünü SEPA adına Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Özhuy ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Fırat Özadam, ÇEVKO Vakfı adına da Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Okyar Yayalar ve Genel Sekreter Mete İmer imzaladı.

SEPA Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Özhuy, “Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği olarak ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesine önem veriyoruz. ÇEVKO Vakfı ve SEPA arasında gerçekleştirilen iş birliğinin toplumsal farkındalık için anlamlı olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

İmza töreninde konuşan ÇEVKO Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Okyar Yayalar, bu iş birliğinin çevresel sorumluluğun sanayi politikalarına entegrasyonu açısından önemli bir adım olduğunu belirtti. Yayalar, “Geri dönüşüm yalnızca bir çevre meselesi değil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliğin de temel taşıdır. ÇEVKO Vakfı ve SEPA iş birliği bu açıdan çok büyük değere sahiptir” dedi.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer ise yaptığı değerlendirmede, “Geri dönüşüm çevre açısından tartışılmaz öneminin yanı sıra, ülkemizin plastik hammaddesi konusundaki dışa bağımlılığının azaltılması ve Türkiye ekonomisi açısından da çok önemlidir. Dünya genelinde önemli mevzuat değişiklikleri kapsamında hem ambalajlarda geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı hem de hammadde olarak kullanılan atık ticareti konusunda politikalar geliştirmek ve iç kaynakları daha verimli kullanmak gerekiyor. Bu protokol, bu önemli dönüşümde, sanayi ve sivil toplum iş birliğinin çevresel etki yaratma gücünün bir göstergesidir” dedi.

Protokol imzasının ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik’e makamında bir nezaket ziyaretinde bulunan SEPA ve ÇEVKO Vakfı heyetleri, sonrasında GETAM’ı birlikte gezdiler ve çalışmaları yerinde gözlemlediler.

Geri Dönüşüm Test ve Araştırma Merkezi SEPA Üyelerinin Hizmetinde

Protokol kapsamında ÇEVKO ve SEPA, plastik ambalaj atıklarının geri dönüşümü hakkında kamu otoriteleri, iş dünyası örgütleri ve sivil toplum kuruluşları nezdinde ortak çalışmalar yürütecek. İş birliğinin önemli maddelerinden bir diğerini de ÇEVKO Vakfı ve Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğinde kurulan Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi’nin (GETAM) SEPA üyelerine tanıtılması ve üyelerin bu merkezden yararlanmasının sağlanması oluşturuyor. Bu çalışmalarla, sanayide çevre bilincinin daha da derinleştirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma yolunda önemli bir dönüm noktası oluşturulması hedefleniyor.

Protokol imza töreninde SEPA adına dernek Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Özhuy’un (Jokey Turkey Ambalaj Sanayi A.Ş.) yanı sıra, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Fırat Özadam (Özler Plastik Sanayi ve Ticaret A.Ş.), Yönetim Kurulu ÜyeleriHakan Dirgeme (Beno Plastik Ambalaj ve Kalıp San. Tic. A.Ş.), Kazım Öztürk (Petek Kalıp Ambalaj Makineleri San. ve Tic. A.Ş.), SEPA Üyesi Ahmet Yılmaz (Şekeroğlu Plastik Ambalaj San.ve Tic. A.Ş.) ve SEPA Genel Sekreteri Gülçin Kazak katıldılar. ÇEVKO Vakfı ise Yönetim Kurulu Başkanı Okyar Yayalar ve Genel Sekreteri Mete İmer’in yanı sıra, ÇEVKO Vakfı Kamu, Uluslararası İlişkiler ve Projeler Kıdemli Müdürü Alphan Eröztürk, ÇEVKO Vakfı Kurumsal İletişim, Eğitim ve Yeşil Nokta Kıdemli Müdürü Hülya Ataman ve ÇEVKO Vakfı Proje Kıdemli Uzmanı Fatih Arslan tarafından temsil edildi.

tabcevkoBurger King, ÇEVKO Vakfı iş birliğiyle başlattığı “Bu İşin Geri Dönüşü Çok” projesi kapsamında, Caddebostan ve Acıbadem şubelerinde geri dönüşüm uygulamasını hayata geçirdi. Restoranlara yerleştirilen geri dönüşüm kutuları sayesinde kahve bardağı kapakları, plastik kaşıklar, dondurma kapları ve benzeri tek kullanımlık plastikler ayrı bir şekilde biriktiriliyor ve geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor. Burger King, şubelerinde ayrılan atıkları Kadıköy Belediyesi aracılığıyla geri dönüşüme kazandırarak çevrenin korunmasına ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamayı hedefledi.

Sürdürülebilirlik yolculuğunda anlamlı bir adım atan Burger King, TAB Gıda ve ÇEVKO Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen geri dönüşüm projesiyle plastik atıkları çöpe değil, yeniden kullanıma kazandırıyor. ‘Bu İşin Geri Dönüşü Çok’ mottosuyla başlayan proje, ilk etapta Caddebostan ve Acıbadem şubelerinde uygulanmaya başlandı.

Restorana yerleştirilen özel geri dönüşüm kutuları sayesinde kahve bardağı kapakları, plastik kaşıklar ve dondurma kapları gibi tek kullanımlık plastikler ayrı biriktirme kolaylığı ile geri dönüşüm sürecine kazandırılıyor. Burger King restoranlarında ayrı biriktirilen atıklar düzenli aralıklarla Kadıköy Belediyesi’ne teslim edilerek geri dönüşüm tesislerine yönlendiriliyor. Böylece bu atıklar yeniden değerlendirilerek doğanın korunmasına katkı sağlanıyor.

Caddebostan ve Acıbadem Burger King restoranlarında yer alan özel geri dönüşüm kutuları, kullanıcı dostu bir tasarıma sahip. Üzerlerindeki açıklayıcı görseller sayesinde “Hangi atık nereye?” sorusu ilk bakışta cevap buluyor; geri dönüşüm hem kolay hem de eğlenceli. Bu uygulama, sürdürülebilirliğe katkı sağlamak isteyen yetişkinler için anlamlı bir adım olurken, çocuklar için de sürdürülebilirlik bilincinin gelişmesine katkı sağlıyor. Pilot uygulama aşamasında müşterilerden alınan olumlu geri bildirimler, projenin kısa sürede diğer restoranlarda da yaygınlaştırılmasını sağlayacak.

Geri dönüşümün sadece çevre ile ilgili değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirten TAB Gıda CMO’su Caner Alpaslan; “Her gün yüz binlerce kişiyi ağırladığımız restoranlarımızda, sürdürülebilirlik adına somut adımlar atmanın gururunu yaşıyoruz. Bu uygulama sayesinde, misafirlerimizle birlikte atıkların geri dönüşümüne katkı sağlıyor, çevre dostu bir yaşam biçimini teşvik ediyoruz. Özellikle genç nesillerin çevre bilinciyle büyümesi için sorumluluk alıyoruz. Toplumun her kesiminin bu sürece dahil olması, sürdürülebilir dönüşümün kalıcı olmasında büyük rol oynuyor. Bu noktada, sürdürülebilirlik alanında uzun yıllardır önemli çalışmalar yürüten ÇEVKO Vakfı ile birlikte hareket etmek bizim için değerli bir güç birliği anlamı taşıyor. Önümüzdeki dönemde bu tür projeleri farklı restoranlarımızda da yaygınlaştırarak, çevreye olan etkilerimizi sürdürülebilir çözümlere dönüştürmeye ve ortak geleceğimiz için değer üretmeye kararlıyız.” dedi.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, Burger King ve TAB Gıda iş birliğinde yaşam bulan proje ile ilgili olarak, “Sürdürülebilirlik, sadece ülke yönetimlerini ve şirketleri değil, bireyleri de kapsayan bir döngüyü ifade etmektedir. Geri dönüşüm, bu döngünün en önemli bileşenlerinden biridir ve bunun ilk adımı atıkların kaynağında ayrı toplanmasıdır. Evlerimizde ve günlük yaşantımızın her noktasında basit davranış tercihleri, bu alanda çok önemli değer yaratmaktadır. Bireylere ve özellikle çocuklara çevre farkındalığı ve geri dönüşüm bilinci kazandırmak, Vakfımız için her zaman temel önceliklerimiz arasında yer almıştır ve almaktadır. Bu projede ülkemizde ve dünya genelinde milyonlarca kişinin günlük yaşamlarının bir parçası olan Burger King ve bu değerli markayı ülkemize kazandıran TAB Gıda ile iş birliği yapmaktan mutluluk duyduk” şeklinde konuştu.

“Bu İşin Geri Dönüşü Çok” mottosuyla yürütülen bu ortak proje, sadece atık yönetimine katkı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel etkilerin azaltılmasına, sürdürülebilirliğin desteklenmesine ve toplumda geri dönüşüm bilincinin güçlenmesine de öncülük ediyor.

plasfedcevkoÇevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) ile Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED), plastik ambalaj atıklarının geri dönüşümü konusunda stratejik bir iş birliği protokolüne imza attı. Bu iş birliği, plastik ambalaj atıklarının sürdürülebilir bir sistem içinde azaltılması, kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesi için toplumda farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.

Geri Dönüşüm, Yalnızca Çevresel Değil, Ekonomik Bir Zorunluluktur

İmza töreninde konuşan ÇEVKO Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Okyar Yayalar, bu iş birliğinin çevresel sorumluluğun sanayi politikalarına entegrasyonu açısından önemli bir adım olduğunu belirtti. Yayalar, “Geri dönüşüm yalnızca bir çevre meselesi değil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliğin de temel taşıdır. PLASFED ile bu yönde atılan adım, uzun vadede ülkemiz adına önemli kazanımlar sağlayacaktır” dedi. ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer ise yaptığı değerlendirmede, “Bu protokol ile kamu, sanayi ve sivil toplum iş birliğinin çevresel dönüşümde nasıl güçlü bir etki yaratabileceğini bir kez daha ortaya koyuyoruz” ifadelerini kullandı.

PLASFED ve ÇEVKO İş Birliği, Sektör İçin Tarihi Bir Adım

PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz, bu iş birliğini sektör için "tarihi bir adım" olarak değerlendirdi. Karadeniz, “Unutmamalıyız ki çevre bize atalarımızdan miras kalmadı, biz çevreyi çocuklarımızdan ödünç aldık” sözleriyle iş birliğinin önemine dikkat çekti.  Türkiye'nin hammadde konusundaki dışa bağımlılığının, geri dönüşümün sadece çevresel değil, ekonomik açıdan da vazgeçilmez olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Geri Dönüşüm Test ve Araştırma Merkezi PLASFED Üyelerinin Hizmetinde

Protokol kapsamında ÇEVKO ve PLASFED, plastik ambalaj atıklarının geri dönüşümü hakkında kamu otoriteleri, iş dünyası örgütleri ve sivil toplum kuruluşları nezdinde ortak çalışmalar yürütecek.  İş birliğinin önemli maddelerinden biri de ÇEVKO Vakfı ve Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğinde kurulan Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi (GETAM)’ın PLASFED üyelerine tanıtılması ve üyelerin bu merkezden yararlanmasının sağlanmasıdır. Bu çalışmalarla, sanayide çevre bilincinin daha da derinleştirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma yolunda önemli bir dönüm noktası oluşturulması hedefleniyor.

250825ÇEVKO VAKFI SÖYLEŞİSİNDE BM 2030 SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA AMAÇLARI, YENİ DÜZENLEMELER VE GELECEK PERSPEKTİFLERİ ELE ALINDI

ÇEVKO Vakfı’nın söyleşisinde, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmada yaşanan gecikmeye dikkat çekilerek, hedeflere ulaşmak için yasal düzenlemelerin hızlandırılması, özel sektörün bütüncül bir yaklaşımla sürece adaptasyonu ve gençlerin karar alma mekanizmalarına aktif katılımının kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.

Uzman sanayi inisiyatifi ve etkin sivil toplum kuruluşu kimliklerini bünyesinde bir araya getiren ÇEVKO Vakfı’nın, Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle düzenlediği çevrim içi söyleşiler, 5inci yılında da devam ediyor. 2025 yılında “İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlikte Son Gelişmeler” başlığıyla düzenlenen söyleşilerin dördüncüsü yoğun bir katılımla gerçekleşti.

Moderatörlüğünü Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın üstlendiği çevrim içi söyleşinin konuşmacıları, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, İstinye Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bestami Özkaya, TFI-TAB Gıda Yatırımları A.Ş. Sürdürülebilirlik Müdür Yardımcısı Bengisu Gürcü ve Yıldız Teknik Üniversitesi İklim Elçisi Merve Nur Elmas oldu.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmada mevcut çabaların yetersiz kaldığına dikkat çekilen ÇEVKO Vakfı söyleşisinde, Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ilişkin son raporu, yaklaşan yasal düzenlemeler ve özel sektörün dönüşüm zorunluluğu gündeme taşındı. Bu çerçevede, iklim kriziyle mücadelenin ve sürdürülebilir kalkınmanın ancak bütüncül bir yaklaşımla mümkün olacağı ele alındı. Katılımcılar, gönüllü çabaların ötesine geçilerek yaptırım gücü olan yasal mekanizmaların kurulması, sürdürülebilirliğin kurumsal stratejilerin merkezine alınması ve gençlerin politika süreçlerine etkin ortaklar olarak dahil edilmesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardı. Özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın getirdiği yeni yükümlülüklerin, Türkiye’deki sanayi ve iş dünyası için hem bir zorunluluk hem de yeşil dönüşümde bir fırsat olabileceğinin altı çizildi.

BM Raporu: Küresel Çabalar Hızlandırılmazsa, 2030’da Hedeflere Ulaşmak Mümkün Görünmüyor

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, açılış konuşmasında Birleşmiş Milletler’in 14 Temmuz 2025’te yayımladığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları hakkındaki raporuna dikkat çekti. Raporun son 10 yılda anne ve çocuk sağlığı, eğitime erişim, bulaşıcı hastalıkların azalması, elektriğe ulaşımın artması ve yenilenebilir enerjinin yaygınlaşması gibi alanlarda önemli ilerlemeler kaydedildiğini, ancak bununla birlikte bu ilerlemelerin ivmesinin BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın tamamına 2030’da ulaşmak için yeterli olmadığını ortaya koyduğunu belirtti.

Mete İmer, sözlerine şöyle devam etti: “Rapora göre olumlu gelişmelere karşın milyonlarca insan hala aşırı yoksulluk, açlık, yetersiz barınma ve temel hizmetlerden yoksunlukla; kadınlar, engelliler ve dışlanmış topluluklar ise sistematik dezavantajlarla karşı karşıya. Artan çatışmalar, iklimdeki kaos, etkisini artıran eşitsizlikler, ekonomik maliyetler bu gelişmeleri engelliyor. Rapor, bu olumsuzluklara karşın ulusal ve bölgesel başarı öykülerinin de olduğunu gösteriyor ve şu altı öncelikli alanda acil eyleme geçilmesini öneriyor: Gıda sistemleri, enerjiye ulaşım, dijital dönüşüm, eğitim, istihdam ve toplumsal koruma, iklim ve biyoçeşitlilik. 2030 amaçlarına ulaşılması için uluslararası iş birliği ve sürdürülebilir yatırımlara hız verilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, mevcut hızla 2030 amaçlarına ulaşmak pek mümkün görünmüyor.”

Yeni Mevzuatlar Sanayide Dönüşümü Zorunlu Kılıyor

Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde sanayicileri bekleyen yeni yasal düzenlemelere dikkat çeken İstinye Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bestami Özkaya, 2026 yılı itibarıyla Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kapsamında vergilendirmenin başlayacağını belirtti.

Türkiye’nin de bu sürece uyum amacıyla çıkardığı iklim yasası ve taslak halindeki Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi yönetmeliğinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Bestami Özkaya, “Bu vergi yükünün ülke içerisinde kalması için bu adımlar çok önemli. Ayrıca 2026’da Avrupa Komisyonu’nun atık yönetimi, dijital ürün pasaportu gibi konuları içeren bir Döngüsel Ekonomi Yasası çıkarması bekleniyor. Ormansızlaşmayı önlemeye yönelik yükümlülükler de geliyor. Dünya bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Bu süreci, yüksek teknolojili yeşil dönüşüm teknolojileri geliştirerek bir fırsata çevirebiliriz” dedi.

25082025Değer Zincirine Yayılan Bütüncül Sürdürülebilirlik Mümkün

TFI-TAB Gıda Yatırımları A.Ş. Sürdürülebilirlik Müdür Yardımcısı Bengisu Gürcü, kurum bünyesinde hayata geçirdikleri sürdürülebilirlik uygulamalarını paylaştı.

Sürdürülebilirliğin tek bir çevresel veya sosyal projeyle sağlanamayacağını, sürdürülebilir bir iş modeli yaratılması gerektiğini vurgulayan Gürcü, “Entegre ekosistem yapımız sayesinde hammaddeden restorana kadar tüm değer zincirinde sürdürülebilirliği yönetebiliyoruz. Tüketiciye ulaşan bir ürünün arkasında hayvan refahı standartları, sürdürülebilir tarım kriterleri, su ve enerji verimliliği projeleri ve karbon azaltımına yönelik bilim temelli hedeflerimiz bulunuyor” diye konuştu. Palm yağı içerikli ürünlerin RSPO sertifikalı olması ve Yağmur Ormanları Birliği (Rainforest Alliance) sertifikalı kahve kullanımı, ambalajlarda FSC sertifikalı kaynaklara yönelim, restoranların elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlama ve sıfır atık belgelendirme gibi attıkları somut adımları aktaran Gürcü, TAB Gıda’nın bu yıl ilk kez yayımladıkları TSRS ve GRI uyumlu sürdürülebilirlik raporlarıyla şeffaflığı ön planda tuttuklarını ifade etti.

Gençler Politika Yapım Süreçlerinde Aktif Rol Bekliyor

Yıldız Teknik Üniversitesi İklim Elçisi Merve Nur Elmas, iklim krizinden en çok etkilenecek kuşağın gençler olduğunu belirterek, gençlerin sadece farkındalık çalışmalarında değil, politika yapım süreçlerinde de aktif rol alması gerektiğini söyledi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen İklim Elçileri programı sayesinde ulusal (LCOY) ve uluslararası (COP) platformlarda gençlerin sesini duyurduklarını belirten Elmas, “Devletler ve şirketler iklim krizine çözüm ararken, bizim de çözümlerimizin ve fikirlerimizin önemsenmesini bekliyoruz. Biz gençler olarak bu yolculukta devletlerden, şirketlerden ve okullardan destek bekliyoruz. Okullarımızda akademisyenlerimizin bu konuları daha çok ön plana çıkarması, şirketlerin politikalarını iklim mücadelesi kapsamında düzenlemesi, bizim için çok değerli” dedi.

ÇEVKO Vakfı’nın Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle hazırladığı “İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlığını taşıyan söyleşiyi, ÇEVKO Vakfı’nın YouTube kanalından izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=yRANiWVSaLA

 

gorevÇEVKO Vakfı Türkiye’de sürdürülebilir bir geri dönüşüm sisteminin kurulup geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla 1 Kasım 1991’de kurulmuştur. Kendi alanının öncüsü olan ÇEVKO Vakfı, belediyeler ve ekonomik işletmelerle tüketim sonrası ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesi için yaptığı iş birliklerinin yanında bu konularda toplumsal farkındalık ve bilincin artırılmasına yönelik çalışmalara da ağırlık vermektedir. ÇEVKO Vakfı son yıllarda Türkiye’de döngüsel ekonomiye geçişe ve iklim değişikliği ile mücadeleye de odaklanmıştır. Döngüsel ekonominin sürdürülebilir üretim, sürdürülebilir tüketim ve üst dönüşüm süreçlerini hayata geçirmek ve İklim değişikliğine uyum ve azaltım konusunda toplumda farkındalığın arttırılması için çaba harcamaktadır. 2003 yılında uluslararası “Yeşil Nokta” markasının Türkiye’deki kullanım hakkını elde eden ÇEVKO Vakfı, Avrupa’da kendi alanındaki genişletilmiş üretici sorumluluğu örgütlerinin de üyesidir.

15 Mayıs Perşembe günü gerçekleşen ÇEVKO Vakfı Genel Kurulumuzda Yönetim ve Denetim kurullarımız için yapılan açık oylama sonucunda kurullarımıza seçimler aşağıdaki gibi sonuçlanmıştı;


ÇEVKO Vakfı 2025 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısının ardından 12 Haziran Perşembe günü gerçekleşen ilk Yönetim Kurulu toplantımızda Yönetim ve Denetim kurullarımız aşağıdaki gibi belirlenmiştir;

ÇEVKO Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri
1 Yönetim Kurulu Başkanı Okyar YAYALAR EDİRNE YAĞ SAN. VE TİC. A.Ş.
2 Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri Dr. Abdullah GAYRET GCA-GÜROK TURİZM VE MADENCİLİK A.Ş.
3 Av. Esra İREN PEPSİ COLA SERVİS VE DAĞ. LTD. ŞTİ.
4 Nesli KILIÇAL PROCTER&GAMBLE TÜKETİM MALLARI SAN.A.Ş.
5 Yönetim Kurulu Üyeleri Erman AKSÜT ANADOLU EFES BİRACILIK VE MALT SANAYİ A.Ş.
6 Berk GÜNŞEBER BALL BEVERAGE TURKEY PAKETLEME SAN. VE TİC. A.Ş.
7 Taylan ÇOBAN COCA-COLA İÇECEK A.Ş.
8 Gizem GÜRBÜZOL CROWN BEVCAN TÜRKİYE AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
9 Emine NURDOĞAN İNCİ INDORAMA VENTURES ADANA PET SAN. A.Ş.
10 Ali Necati BAŞMAN KAVAKLIDERE ŞARAPLARI A.Ş.
11 İrem KARAODA TANRIKULU  LOREAL TÜRKİYE KOZMETİK SAN. VE TİC. A.Ş.
12 Meltem ÇAMALAN PINAR SU ve İÇECEK SAN. VE TİC. A.Ş.
13 Gökhan GİRAY TÜRK TUBORG BİRA VE MALT SAN. A.Ş.
14 Korel TUNAY ULUDAĞ İÇECEK TÜRK A.Ş.
15 Çetin YILMAZ UNILEVER SAN. VE TİC. TÜRK A.Ş.
       
ÇEVKO Vakfı Yürütme Kurulu Üyeleri
1 Yürütme Kurulu Başkanı Çetin YILMAZ UNILEVER SAN. VE TİC. TÜRK A.Ş.
2 Yürütme Kurulu Başkan Vekili Taylan ÇOBAN COCA-COLA İÇECEK A.Ş.
3 Yürütme Kurulu Üyeleri Burak MERCİMEK PEPSİ COLA SERVİS VE DAĞ. LTD. ŞTİ.
4 Erman AKSÜT ANADOLU EFES BİRACILIK VE MALT SANAYİ A.Ş.
5 Korel TUNAY ULUDAĞ İÇECEK TÜRK A.Ş.
6 Mete İMER ÇEVKO VAKFI VE İKTİSADİ İŞLETMESİ
       
ÇEVKO Vakfı Denetim Kurulu Üyeleri
1 Denetim Kurulu Üyesi Halit KARABULUT EMEK YAĞ SAN. A.Ş.
2 Denetim Kurulu Üyesi Haluk GİRAY SARTEN AMBALAJ SAN. VE TİC. A.Ş.
3 Denetim Kurulu Üyesi Sedef YAPAREL TAMEK GRUP GIDA ÜRETİM A.Ş.