Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'nin yenilenmesi yönündeki çalışmalar, yaklaşık iki yıldır sürüyor. Çalışmalar o kadar geniş bir katılımla sürdürülüyor ki yönetmeliğin yayınlandığı 2004 yılından beri ilk kez bir taslak iki defa görüşe açıldı ve hakkında bu kadar çok toplantı yapıldı.

Yönetmeliğin sanayi kuruluşlarından belediyelere, tüketicilerden atık yönetim şirketlerine kadar bir çok farklı tarafı ve her tarafın da kendince öncelikli birçok hususu olması nedeni ile Bakanlığımıza taslakla ilgili yüzlerce farklı görüş iletiliyor. Sektörün kendi içinde bile fikir birliğine varamadığı durumlar da bu karmaşanın üzerine tuz biber oluyor.
Bu kadar farklı görüşlerin söz konusu olduğu bir ortamda, kurulduğundan beri ülkemizde sağlıklı bir ayrı toplama sistematiğinin kurulması hedefi ile hareket eden ÇEVKO Vakfı olarak taslağı, sektörün birçok paydaşı ile birlikte yaptığımız toplantılarda değerlendirerek, yeni yönetmelikte yer alması ya da almaması konusunda görüş birliğine varılan konuları derledik ve oluşturduğumuz metni tüm taraflar ve Bakanlığımız ile paylaştık.

 

 

Bu metinde dikkat çekmek istediğimiz noktaları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz :

1. Yeni yönetmelik taslağı, "Yetkilendirilmiş Kuruluş" tanımı ile ilgili olarak, Atık Yönetimi Yönetmeliği'ne atıfta bulunmakta ancak Atık Yönetimi Yönetmeliği'nde yetkilendirilmiş kuruluşların kâr amacı gütmeyen yapılar olmasına ilişkin hiçbir hüküm yer almamaktadır. Bu durum, yetkilendirilmiş kuruluşların, kâr amacı güden şirket benzeri yapılar olarak değerlendirilmesine neden olabilecektir. Bu nedenle, mevcut yönetmelikte de olduğu gibi, yeni yönetmelikte de yetkilendirilmiş kuruluşların kar amacı güdemeyeceği belirtilmelidir.

2. Kâr amacı gütmeyen yetkilendirilmiş kuruluşlar ve ticari amaçla faaliyette bulunan lisanslı firmalar, rol ve sorumlulukları birbirinden farklı kuruluşlardır. Mevcut yönetmeliğimizdeki yetkilendirilmiş kuruluş ve lisanslı firmaları tanımlayan hükümler yerindedir. Nitekim AB'deki döngüsel ekonomi paketi çalışmaları çerçevesinde bizdeki mevcut duruma koşut olarak yetkilendirilmiş kuruluş ve atık yönetimi firmalarının rol ve sorumlulukları netleştirilmeye çalışılmaktadır. İsteyen yetkilendirilmiş kuruluşların lisanslı firma gibi hareket etmeleri, ambalaj atıklarını belediyelerle anlaşarak doğrudan toplamaları durumunda rol ve sorumluluklar birbirine karışacaktır. Piyasaya sürenlerin yükümlülüklerini yerine getirmek üzere, onlar adına kalite, hizmet ve fiyat açısından en uygun lisanslı firmayı seçmek için çalışan, lisanslı firmalar arasındaki rekabeti teşvik eden yetkilendirilmiş kuruluşlar yerine, atıkları doğrudan toplayarak piyasaya sürenlerden en yüksek bedeli almaya çalışan yetkilendirilmiş kuruluşlar oluşacak; böylece Çevre Kanunu'muzda da yer alan genişletilmiş üretici sorumluluğunun gerektirdiği piyasaya sürenler adına piyasaya sürenlerin kurup yönettiği yetkilendirilmiş kuruluş hükmü devre dışı kalacaktır. Diğer yandan kimi yetkilendirilmiş kuruluşların mevcut durumlarını korumaları, kimilerinin ise doğrudan toplama yapmaları halinde yetkilendirilmiş kuruluşlar arasında haksız rekabet oluşacak; kaotik bir durum meydana gelecektir. Bu gerekçelerle mevcut yönetmeliğin bu konudaki hükümlerinin korunmasını, "Yetkilendirilmiş kuruluşlar isterlerse belediyelerle anlaşarak doğrudan toplama ayırma, geri dönüşüm, vb. atık yönetimi işine girebilirler" anlamına gelebilecek hükümlere yer verilmemesini öneririz.

3. Yetkilendirilmiş kuruluşlar ile belediyelerin iş birliğine esas teşkil eden doküman, "Atık Yönetim Planı"dır. Bu planın yetkilendirilmiş kuruluşlar ile belediyelerin iş birliği ile ortaklaşa hazırlanması gerekmekte olup, bu husus mevcut yönetmelikte olduğu gibi, yeni yönetmelikte de mutlaka ifade edilmelidir.

4. Yetkilendirilmiş kuruluşların bütçelerinin genel giderleri haricinde kalan kısmının büyük oranda belediyelere aktarılması hükmünün yönetmelikte yer almasının önemli

cevko_alphan_erozturk.jpg

 sakıncalar yaratacağı düşünülmektedir. Belediyelerin ihtiyaçları, atık yönetim planlarında belirlenmektedir. Bu nedenle belediye özelinde belirlenmiş olan bu ihtiyaçların, genel yüzdelerle ifadesi doğru olmayacaktır. Ek olarak, belgeleme için lisanslı firmalara nakdi desteğin süreceği düşünüldüğünde, bu durum piyasaya sürenler için maliyetlerin %60' varan oranda artması anlamına gelmektedir. Diğer yandan, hukuk danışmanlarınca yapılan değerlendirmede, yasal açıdan, özel bir kurumun bütçesine devletin müdahale etmesinin uygun olmayacağı ve yetkilendirilmiş kuruluşların da özel kurumlar olması nedeni ile, bu hükmün yönetmelikte yer almasının iptal gerekçesi sayılabileceği bildirilmiştir. Tüm bu gerekçelerle bu ve benzeri hükümlere yönetmelikte yer verilmemelidir.

5. Yetkilendirilmiş kuruluşların çalışacakları belediye nüfusunun her yıl %10 oranında arttırılmasının hükme bağlanması, taslakta yer alan «yetkilendirilmiş kuruluşların temsil payları ile orantılı bir nüfusta çalışmak durumunda olmaları» hükmü ile çelişecektir. Zaten temsil payları oranında belli bir nüfus ile çalışmak durumda olan yetkilendirilmiş kuruluşlara getirilen bu ek hüküm, uygulanabilir olmayacaktır. Örnek olarak; yeni bir yetkilendirilmiş kuruluşun sisteme dahil olması durumunda, temsiliyet oranları farklı yüzdelerde azalacak tüm yetkilendirilmiş kuruluşlar, bir anlamda küçülmelerine rağmen, önerilen bu madde gereğince, %10'luk bir nüfus artışı sağlamak zorunda kalacaklardır. Diğer taslak hükümleri ile çelişen bu maddenin yönetmelikte yer almaması gerekmektedir.

6. Belgelendirmelerin büyük bir oranda konutlardan, kalanının ise sanayiden yapılmasına yönelik rakamsal hedefler konulması hususu, istatistiksel olarak sağlıklı bir veriye dayanmamaktadır. Ambalaj atıklarının ne kadarının konutlardan, ne kadarının sanayiden çıktığının tüm yetkilendirilmiş kuruluşlarca Bakanlığımız koordinasyonunda yapılacak bir çalışma sonrası belirlenmesi önerilmektedir. Diğer yandan ambalaj atıklarının konutlardan yüksek oranda toplanabilmesi için bu konuda otoritelerin kaynağında ayrı biriktirmeyen tüketicilere yönetmelik uyarınca mutlaka denetim ve yaptırım uygulaması gerekmektedir. Geri kazanım hedefleri doğrultusunda belgeleme yükümlülüğü getirilen piyasaya sürenlerin ve onların temsilcisi yetkilendirilmiş kuruluşların konutlardan ambalaj atıklarını ayrı vermeyen tüketicilere yaptırım uygulamaları mümkün değildir. Bu durum piyasaya sürenlerin yükümlülüklerini yerine getirememelerine neden olabilir. Bu gerekçelerle bu hüküm yönetmelikte yer almamalıdır.

7. Geri dönüşüm aşamasından sonra meydana çıkacak ürünün yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından takip edilerek bununla ilgili bilgi ve belgelerin temini yetkilendirilmiş kuruluşlar açısından fiilen imkansızdır. Örneğin, plastik geri dönüşüm sonucu elde edilen granülün, araba tamponundan çiçek saksısına kadar birçok alanda kullanımı mevcut olup, bu ürünleri üretenlerin belirlenmesi ve bu üreticilerden bilgi ve belge temini yetkilendirilmiş kuruluşların kapasitesinin ötesindedir. Bu nedenle yönetmelikte bu ve benzeri hükümlere yer verilmemelidir.

8. Yeni taslakta belgelendirmeye esas olacak "belge"nin ne olduğu net değildir. Esas miktar dolayısı ile belgenin, lisanslı toplama ayırma tesisinin, lisanslı geri dönüşüm tesisine satış/sevk rakamına ait belge olduğu netleştirilmelidir.


Yeni yönetmeliğin, ambalaj atıklarının ülkemizde daha sağlıklı, daha verimli ve sürdürülebilir şekilde yönetilebilmesi amacı ile hazırlandığı aşikardır. Ancak bu noktada temel sorunun, yönetmeliğin maddelerindeki yanlışlıklardan ziyade maddelerin gereğince işletilememesinden kaynaklandığı göz ardı edilmemelidir.

Ambalaj atıklarını ayrı toplayan belediyelerin sayısı ile yükümlülüğünü yerine getiren işletmelerin geçen 12 yıl içerisindeki gelişimi incelendiğinde ortaya çıkan dar kapsam, sorunun mevzuatın kendisinde değil, uygulanmasındaki güçlükler olduğunun son derece net bir kanıtıdır.

Bu nedenle düzgün bir sistemi hedeflerken, kurallar koymak kadar uygulatabilmenin de önemli olduğu göz ardı edilmemelidir. Yeni yönetmeliğimiz benzer denetim ve uygulama/uygulatma mekanizmalarından yoksun olarak çıkarsa, işler bir sistemimiz değil, uygulanamayacak yeni kurallarımız olacaktır.

Bu nedenle yeni yönetmeliğimizde aşağıdaki hususların özellikle dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz.

- Tüm piyasaya sürenlerin kayıt altına alınması ve yükümlülüklerini yerine getirmeleri sağlanmalıdır.
- Belediyelerin ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması için denetim ve yaptırım uygulamaları sağlanmalıdır.
- Lisanslı firma kriterleri yükseltilmeli; lisans verilen firmalara olan güven tesis edilmeli ve belgeleme sistemi bu güven üzerine kurularak basitleştirilmelidir.

Alphan Eröztürk 

ÇEVKO Vakfı Kamu ve Dış İlişkiler Müdürü