Potansiyel ekonomik ve çevresel faydaları olan önleme konusu, Avrupa Birliği'nin atık politikasında en üst sıradaki konulardan biridir. Avrupa Çevre Ajansı (AÇA)'nın yeni bir raporunda Avrupa Birliği Üyesi ülkelerden İzlanda, Liechtenstein ve Norveç'teki önleme ile iligli çalışmalar değerlendiriliyor.

AÇA'nın ‘Avrupa'da Atık Önleme' raporu  2013'ün sonuna kadar 31 ülkeden 18'inin, Avrupa Birliği Atık Çerçeve Direktifi  uyarınca atık önleme programlarını hayata geçirdiğini gösteriyor. AÇA bu mevzuat uyarınca düzenli olarak atık önleme programlarını değerlendiriyor olacak.

Bu programlar ayrıntı, kapsama alanı, hedefler ve zaman dilimi konusunda önemli farklılıklar içeriyor. Pek çok atık önleme programı, atık yönetiminin ekonomik büyümeden ‘ayrışması' amacından bahsetse de, ancak niceliksel hedefler ve uygun izleme projeleri çoğunlukla yetersiz kalıyor. Çoğunluk (60%) bilgi ve farkındalık yaratma konusunda ilgiliyken, yasal düzenlemelerden ya da ekonomik politika araçlarından daha az bahsedilmekte (17%).

Atık önleme, Avrupa politikasının, azalan öncelik sırasına göre atık yönetimi hedeflerini listeleyen ‘atık hiyerarşisi'nde en üst sıradadır. Eğer atıklar önlenemez ise, yeniden kullanılmalı ya da yeniden kullanıma hazırlanmalı, geri dönüştürülmeli, enerji kazanımıyla yakılmalı ya da hiç başka seçenek yoksa atık sahasına çıkarılmalıdır. Avrupa ,bu hiyerarşiyi yukarı taşımak istiyor. Avrupa Birliği'nin Kaynak Verimli Avrupa için Yol Haritası' na göre 2020 yılına dek atık üretimi kesin bir düşüşe geçmelidir. Yeni bulgulara göre; ulusal girişimlerin çeşitliliği gelişme için önemli alan bırakıyor. İlave çabalar; hedef belirleme, izleme ve önleme ölçülerinin yukarıya taşınmasının finanse edilmesi konularında büyük fayda sağlayacaktır.